29 Nisan 2019 Pazartesi




Bekliyorum
Kağıttan gemilerimi yüzdürüyorum gökyüzünde
Bulutlarca deniz karanlığa yağıyor
Adımlarım durağan
Sanırsam gözüm arkada kalacak gittiğimde
Bilmez miyim,
Hayat bir yanıyla gerçektir
Büyükçe bir kısmıyla da hayal
Hiç düşünmez misin
Dünyayı gezmek isteyen bir adamın sıkışıp kaldığı duvarlarca yalnızlığı,
Sabahları parkları, geceleri meyhaneleri mesken tutan turunç bereli Ahmet'i
Hisarın delisi Masum'u
İstanbul'un ay ışığına teslim olduğu gece vakitlerini
Ben düşlerim
Saçlarımın beyazlamışlığını
Alın çizgilerime sebep yılları
Huysuzluğumu gölgeleyen çocuk gülüşlerini düşlerim
O zaman ziyanı kalır elimde hayatın
Anlamını yitirir varlığımın sükuneti
Çığlıkları duyulur,
Çığlıkları duyulmaz





17 Nisan 2019 Çarşamba



Üstünde gezdiğim kırların altında kalacaksa bile yarınlarım
Ben devam edeceğim o çiçeği koparmamaya
Bu huzursuzluğu alıp taşıyacağım öteye
Geceyi sabaha çevirecek elbet zaman
Sonra bir manasızlık başlayacak
Önce aynalarda
Suretler haykıracak suretlerin farklılığını
Sokaklara taşınacak hayata dair ne varsa
Adımlarımıza karışacak yüce insanlığın yüceliği
Kaybolacak
Vakti yakındır
Çiçekleri solacak kaldırım taşlarının arasında biten goncaların
İnkar edecekler bir bir
Bunun adı riyakarlıktır


  küçük adam