23 Mart 2017 Perşembe

                                 

-Kalk şu masadan artık
-Nasıl kalkayım sikik!

 Arkadaşlarıyla  bir gece kulübüne gitmek için önceden sözleşmişti Cevdet.Ama bu işte pek istekli değildi. Konuşulanların havada kalacağını düşünmüştü.Bu yüzden olur demişti onlara.Her şey bir olurla başlamıştı.Bir kelime insanların bir gecesini,bir gününü,bir yılını bazen ise tüm ömrünü mahvedebilirdi.Bu yüzden Cevdet şanslı bile sayılabilirdi.Zaten üç bira diyordu evdeyken,üç biradan sonra ben de eğlenmeye başlarım.

Telefonu çalmasın diye çok umut etmişti.Belki beni unuturlar yada plan iptal olmuştur diye düşünüyordu.Onu bu kadar iyimser düşünürken görmek beni çok şaşırtmıştı.Ondan beklenen tavır bu değildi.Telefonu çaldığında sigarasını içiyordu.Arayan A. idi.Gidecekleri yeri,zamanı,nerede buluşacaklarını konuştular.Bunlar önemsiz detaylardı.Cevdet arkadaşlarını severdi.Onlarla zaman geçirmeyi de severdi.Ama insanlar neden kulübe gidip içerdi ki.O iğrenç müzikler,birbirine sürtünen ve bundan zevk alan bedenler,tuvalette oraya buraya kusan insanlar.Bu manzara insanlığın ayıbıydı  ve şimdi herkese karşı üstünlüğünü ilan eden Cevdet-kendi isminin birincisi-bu ayıba ortak olacaktı.

Sıradan bir günde,kendi sıradan evinde,yaptığı sıradan davranışları sürdürürken saatine baktı.Saat 22,30 olmuştu. Hazırlanıp çıkması gerekiyordu.Gidesi yoktu.Kalası yoktu.Gitmek zorunda olduğunu biliyordu.Hazırlanıp evden çıktı.


Taksime vardığında telefonunda 5 cevapsız arama vardı.Geri dönmek için çok ta geç sayılmazdı.
-Gitmeyelim oraya
-Olmaz.
Taksim çok kalabalıktı.İnsanlar hafta sonları sanki toplu bir sözleşmeye imza atmışcasına istiklale akın ediyordu.Bunun sebebi netti.Öncelerde söylenen bir yalan vardı.Bir de bu yalana kanan bir sürü insan.

Cevdet A. yı aradı.Arkadaşları onu bekliyordu mekana girmek için.Damsız almıyorlardı.Ama onların damı vardı.Dam onlar için sorun teşkil edecek bir unsur sayılmazdı.Bu gurur duyulacak bir şey değil miydi?Damı olmayan tüm insanlar damı olan insanlardan nefret ederdi.Bu biraz şey gibiydi.İki birası olan adamın üç birası olan adamı kıskanması gibi.Cevdet iki biranın yanında olan fıstığı üç biraya kesinlikle tercih ederdi.

Selamlaşmalardan nerede kaldınlardan sonra 4 erkek 4 kız içeri girdiler.Cevdet kapıda duran bodyguardın bakışlarından rahatsız olmuştu.Adam ona "senin burada ne işin var lan" der gibi bakıyordu.
Sana ne lan amınakoyduğum dedi Cevdet.Merdivenleri çıkarken U. ona dönüp "Ne yapacağız Cevdet burada?" dedi.Cevdet gülümseyerek çok eğleneceğiz dedi.-Cevdet'in gülmeyi sevmediğini ve gülmek ile gülümsemek arasında büyük farklar olduğunu ayrıca Cevdet'in bu farkları çok iyi bildiğini daha önceki yazılarda söylemiştim.-Masaya geçmişlerdi.Müzik son derece rahatsız ediciydi. Cevdet ile U. dışında herkes şimdiden eğleniyor gibi gözüküyordu.Biralar sipariş edildikten sonra sigaralar da önceden anlaşılmış gibi aynı anda yakıldı.Sadece E. sigara içmiyordu.
-Müziğinizi sikeyim.
-Daha yeni geldik lütfen başlama daha çok erken
-İç birayı da gidelim Cevdet
-Olmaz 
-Hadi kalk şu masadan artık
-Nasıl kalkayım sikik!

                                     Küçük Adam

20 Mart 2017 Pazartesi


                          Kırık Oyuncaklı Ve Çift Tanrılı Adamın Diğer Şiiri

Baharın gelişini kutlarken özgür kuşlar,kuş ötüşlerinde bulmalıydım ben seni
Sayfa sayfa şiir olmalıydın tanınmamış bir şairin dizelerinde
Beğenmediğim ama mecbur kaldığım simidi yerken üsküdar sahilinde gözlerini düşünmeliydim
Hayal etmeliydim bir gün seninle kız kulesine gitmeyi
Sahi ben galata kulesine de gitmedim daha önce
Bekleyeceğim
Ne zaman ki vazgeçersen inadından
Ve bir kelime edersen bana baktığın o anlarda
Sana diyeceğim
"Benimle Galataya gelir misin?"
Elbette zerre önemi yok cevabının
Nedenini anlattırmayın bana
Bir asker ve bir çocuk yan yanalar
Ve yüzlerinde gülümseme
Oysa başka bir asker ve yanında ağlayan çocuk
Anlatabildim mi sana?
Sizler anlayabildiniz mi?
Korkuyorum
Lütfen bahset bana nasıl bir asker olacağından
Bunu bilmeden yanındaki çocuk olamam ben
Ölüm bazen daha güzel bir askerin yanında olmaktan
Çocuklar için bile
Çocuğum ben
Kırık oyuncaklarım vardı hatırlarsanız
Çocuğum ben
Kırık ve işe yaramaz oyuncaklar kalmıştı hani elimde
Kırık oyuncaklarla oynanmazdı
Bırakın deli sansınlar beni demiştim daha önce
Sen sanma
Mutluluklar da kalmasın bizden uzaklarda
Bir adam demiş kendi evinin uyuma odasında


   Küçük Adam

17 Mart 2017 Cuma


                                                                     "O" ZAMANLAR


Karamsarlık almış başını gidiyor
Hayatımın yine "o" zamanlarını yaşıyorum
Kısmen güzel,çoğunlukla berbat
Yürüdüğüm yolları neden yürüdüğümü sorgular oldum
Sevmediğim şeyleri yapmak huzur veriyor
Daha çok sorun ve acı istiyorum
Daha sonra bunları kaldıramamak
En sonunda pes etmek
Herkes arkamdan ağlamalı
O bunu yapmazdı demeliler
Hiçbiri umrumda değil
Annem hariç
Ama onu üzeceğimi bilmek,
Sonuma giderken yaşayacağım hazzı arttıracak
Nereye gideceğini bilmediğim ruh halim taşınmaz bir yük halini alıyor  artık
Sikeyim
Hiç kimse gülümsemiyor


                                                             KÜÇÜK ADAM

1 Mart 2017 Çarşamba


                             
                                                CEVDET BEŞİKTAŞ'A GİDİYOR

Bir adam geldi onun yanına,
Bir adam
Çelimsiz ve çirkin
Aynı adam üstünde siyah gömlek ve ceket
Onun gözünde akamayan yaş
O adam da güçsüz
Bir adam ve o
Bir evin havasız ve karanlık salonunda
Sonradan gelen bir insan daha
Küçük,ve çirkin bir adamın yavrusu olan
Üç adam da güçsüz
Bir kadının soğuk bedeni sebep tüm bunlara
Kahrolsun,
O ilk adam yani çelimsiz ve çirkin olan
Kahrolsun



- Martılar özgürlüğe uçuyor bugün de
- Anlamadım.

-Martılar diyorum,ne güzeller değil mi?

Çirkinsiniz dedi Cevdet.
-Sizinle konuşacak bir şeyim yok.

Kulaklığını cebinden çıkarıp müzik dinlemeye başladı.Yanında oturan kız kalkmıştı.Cevdet onu o kadar çirkin bulmuş olmalıydı ki yanından kalktığını hissetmemişti.Rüzgar çok kuvvetliydi.Keşke içeriye geçseydim diye düşündü Cevdet.Şu keşkelerden bir türlü kurtulamıyordu.Her lanet gün yeni keşkeler  kazanıyordu."Bana benim gibi biri gerek" ,"Benim aşık olmam gerek" Deniz'in-Tekin- yanına gidip yazdığı şarkıda aradığı kişinin kendisi olduğunu söylemek istiyordu Cevdet.Her zaman olduğu gibi bu isteği de hiçbir zaman gerçekleşmeyecekti.-bunu biliyorum çünkü kalem benim elimde-Hissettiği keskin soğuk ve rüzgara daha fazla dayanamadı.Oturduğu yerden kalkıp motorun iç kısmına geçti.İçerisi kalabalıktı.Giydiği kazakta temel reis yazan bir adam , "Çay isteyen,taze portakal suyu,çay bir lira "diye bağırıyordu.Cevdet daha az insanın bulunduğu bir sıraya geçip oturdu.Keşke en başından içeri girseydim dedi hissettiği sıcaklıkla birlikte.
-Aptal Cevdet!
-Sen kime aptal dediğini sanıyorsun?
-Sana,beş dakika önce aynı şeyi söyledin.Ben de keşkelerinden şikayetçi bir tavır sergiledim.

İnsan aynı olaylardan,yaşanmışlıklardan,kişilerden küçük hatta çok küçük zaman aralıkları içerisinde tekrar tekrar pişman olamaz mıydı? Elbette olurdu.O zaman Cevdet'in yaptığında hiçbir yanlışlık yoktu.
-Özür dilerim Cevo.

Bir daha yapma dedi Cevdet.Onu bir daha uyarmayacaktı.Cevdet genellikle insanları uyarmazdı.Sevdiği bir kaç insanı bir kaç defa uyarmıştı bugüne kadar hepsi o.Ancak onlar bu uyarıları dikkate almamışlardı.Cevdet onlardan bunu bekliyordu zaten.İnsanların sizin canınızı yakmaması için onlardan beklediklerinizi hep kötü,küçük seviyelerde tutmalısınız.En yakın arkadaşınızın sizi sevmediğini düşünebilirsiniz mesela bu sizin için bir sorundan ziyade bir çözüm yaratır.Ona olan yakınlığınızın azalmasını sağlayabilir yada kız arkadaşınızdan tek beklentiniz onu sikmek olsa ona aşık olma takıntısıyla  uğraşmak zorunda kalmayabilirsiniz. Motor Beşiktaş iskelesine yanaşıyordu. Çoğu insan her zaman olduğu gibi önceden ayağa kalkıp kapının önünden motorun arkasına doğru uzanan büyük bir kuyruğun yaratıcısı olmuştu-Yaratmak sadece Allah'a mahsus bir eylemdir.Buradaki kullanımı mecazidir- Cevdet onlara gülüyordu.Ayağa kalkmadan kalabalığın biraz dağılmasını bekledi daha sonra kalkıp motordan indi. Karşısında sıradan bir Beşiktaş manzarası vardı.Kalabalık ve gürültülü. Cevdet buraya kitabını okumak için gelmişti.Burada iyi anıları yoktu,burayı sevmiyordu ama sürekli buraya gelip kitap okurdu.Cevdet Yağmur'u ilk burada görmüştü.Cevdet Yağmur'u ilk burada öpmüştü.İmkanı olsa onunla ilk kez burada birlikte olmak isterdi.Bunu çok düşünmüştü kafede  romantik bir akşam yemeğinden sonra tuvalette onunla beraber olabilirdi.
-Kız senin bu aptalca,deli fikirlerin yüzünden kaçtı.Biliyorsun değil mi?
Yine konuşmaya başlamıştı.O konuşmaya başladı mı bazen günlerce susmazdı.

Hayır dedi Cevdet.
-O beni sevmediği için gitti.Bu konunun benim garip fikirlerimle hiçbir ilgisi yok.Ayrıca bunun fikrimin garip olmasından ziyade benim mekan takıntımla ilgisi olduğunu ikimiz de gayet iyi biliyoruz.Mekan takıntımın da yağmurla ilgili olması nedeniyle bu konu hakkında suçlayabileceğin tek kişi o olabilir.
-Her şeye de bir cevabın var.

Var dedi Cevdet.Gerçekten de vardı.Ona sorulan her sorunun mantıklı bir cevabı vardı.O mantıksızlıklardan,mantığını kullanamayan insanlardan nefret ederdi.O genel olarak insanlardan nefret ederdi.Kafenin üst katına çıktı.Her zaman oturduğu masa boş değildi.Buraya haftada üç-dört kez gelirdi ve o masadan başka hiçbir masaya oturmamıştı bugüne kadar.Cevdet takıntıları olan bir insandı.

-Pardon sizden bir şey rica edebilir miyim ?
-Tabii ki
-Masamdan kalkar mısınız?



                              Küçük adam