30 Temmuz 2017 Pazar

PERANIN ŞARKISI

Boşta kaldı ellerim
Bak boşta kaldı kalbim
Gözlerim öksüz
Sanki bana ait değil bu sözler
Bir yabancı gizlenir içimde
Sen olmadan ben,ben değilim
Sormak istemiyorum kimim diye
Cevabını almak istemiyorum
Yalan söylüyorum işte
Uzatma
Sen olmadan ben,ben değilim
Alışılmıyor
Ne yaptıysam olmadı son günlerde
Kalemim kağıdım arkasını dönmüş
Çok uzaklarda kalmış hislerim
Ocakta pişen özlem ve 
Sevgi çalan düdük
Ne koku ne duyu
Dedim ya yarım kaldım işte
Sen olmadan ben,ben değilim
Solan çiçekler ve belki de
Ölüme terkedilmiş insanoğlu
Ben ölümün kıyısında gezerken 
Sen dolaş 
Kuş cıvıltılı, akan nehirlerin taştığı
Ama bir damla sevinin boşa gitmediği cennet bahçelerinde
Celladını beklesin aşkım
Tek bir kılıç darbesi
Ve kan
Dedim sanki öncelerde
Sen olmadan ben,ben değilim
Kızmamalı kimse bana
Sorgulamamalı ve sormamalı
Nedir bu hal diye
Hangi canlı tam ki sen yokken
Bilesin ki tam değilim
Hisset
Hisset ve bağır
Ben olmadan sen,sen değilsin
Araya girdi şair 
Ve ekledi son satırı
Varlığın ve yokluğun
Ben,ben değilim



Küçük Adam

25 Temmuz 2017 Salı


GONCALARIN AÇTIĞI VAKİT GERİ GELECEĞİM ANNE

Bir gün olacak.Belki şimdi değil anne,ama bir gün mutlaka olacak.Biliyorsun,sen de görüyorsun gözlerimde.Acı çektiğimi biliyorsun anne.İnsan nasıl dayanır yaşamaya yaşamak değilse yaşamak?İnsan dayanabilir mi anne su içmeye,yemek yemeye,acı çekmeye?Bir zaruriyet ise yaşamak ki zorunluluk mudur o zaman yoksa gereklilik mi?İşte orada buna edilen müdahalenin adıdır söylemek istediğim.Söyleyemem anne.Sen anlarsın bilirim,gözlerimde gördün anne,gözlerimde görüyorsun,gözlerimde göreceksin.Hep aklımın ucunda kalacak gitmek.Gitmek anne,ne de güzeldir insan için.Bir yerde rahatsız olan gider anne.Bazen rahatsız olmasa da gider başka nedenlerle.Bazı zamanlarsa nedensizce gider insan.Canı ister mi insanın istemez mi bilinmez.Zaten bu bilinmezlikler değil mi insanı zorlayan anne?Hatırlarım senin de bir sürü bilinmezliklerin vardı.Daha doğrusu öyle sanırdın.Anlatmadığın için anlamadığımı sanırdın.Fakat ben anlardım.Sen de hep gitmek istedin anne.Ben senin gibiyim anlayacağın.Ama sen  korkaksın anne,ben ise cesur değilim sadece.Aramızda dağlar kadar fark var anlayacağın.Ben bir gün intihar edeceğim anne.Ölmeyeceğim,intihar edeceğim.Yeryüzündeki bütün dini,ahlaki kuralları ihlal edeceğim bir gün.Bana yaşatılan bütün ihlallerin,bütün acıların karşılığını ancak böyle alabilirim anne.Beni anla anne.Biliyorum anlamayacaksın.Beni özleme anne.Biliyorum çok özlersin.Ama anne insan olmanın verdiği acıyı tahmin bile edemezsin.Eğer kalsaydı dayanacak gücüm-ki bilirsin ne kadar da güçlüyümdür.-bunu sadece sana yaşatmamayı arzulardım anne.Bilirsin,tanıyanlar bilir.Ne kadar da hoşnut olduğumu nedenselliklerden konuşmayı.Yaptığım yapmadığım her şeyin haklı haksız hep bir nedeni oldu anne.Şunu da bildiğinden gayet eminim bir köpeğim olsaydı eğer,ben onu değil seni seçerdim anne.Gitmezdim hiç senden.Fakat bilinen bir gerçektir ki ben köpeklerden çok korkarım ve benim bir  köpeğim olmadı,benim hiçbir zaman köpeğim olmayacak.Bazıları bir kedim olduğunu söyler,bazıları bunu da kabul etmez.Bazıları onları sevmediğimden ama onların hala bana değer verdiğinden dem vurur.Bazıları saygı der anne,küçüğün büyüğe duyması gerekir diye de ekler.Bazıları da bana saygısız der.Küçük olmayı ben seçmedim anne.Ancak düşünürüm ki benden büyük olmayı onlar seçmişler.Ben bunu hiçbir zaman kabul etmedim anne.Kimse yoktur ki insan için,onun yarattığı kişilikten büyük olsun.İnsanlar bu yaratma işini üstlerine aldı alalı benim allahla da aram bozuldu anne.Oysa anlatırlar ki allah eskiden ne büyük,ne yüceymiş.Allahın bile sonradan bozduğu yerde benden ne istiyorlar anne?Ali lidar park istiyor mesela,Onur abi annesi geri gelsin ister,biraz da filmleri izlensin ister.Bir arkadaşım var sevdiği kızı istiyor o,çok seviyor anne.Bir ben biliyorum bunu bir de kendisi.Hitler bütün dünyayı ele geçirmeyi istemiş zamanında,Muhammed insanların belirli kurallar çerçevesinde belirli sınırlar gözetilerek kardeşçe yaşamasını istemiş.Tıpkı İsa ve Musa gibi.Benim de bazı isteklerim var anne.Bağırmayın bana,bana lütfen bağırmayın.Bana bağırmasınlar söyle onlara.Ben duyarım kim ne zaman,nerede,ne söyleyecekse bana söylesin bağırmadan.Bana bağırdıklarında intihar edesim geliyor anne.Ölmekten bahsetmiyorum,intihar etmekten bahsediyorum.Ben bir gün intihar edeceğim anne.O vakit yakarsın bütün yazdıklarımı.Belki bizim hocaların yazdığı dualar kadar etkili olmaz ama o külleri bir bardak suyun içine atıp abime içir anne.Belki o zaman geçmiş işe yaramazlıkların acısını şeyhlerden,hocalardan medet arayarak geçirmek yerine;şiire,kitaba,sanata döner yüzümüz.İşte o zaman anne bütün dünyada açacak goncalar,bizim goncalarımız açacak.Belki ben de tam goncaların açtığı vakit intiharımı geri döndürmek için gelir şeyh mınnahın ayaklarına kapanır affımı dilerim.Aynı anda paralel bir evrende amcamın bir kirişi ağzından öptüğü vakit geri geleceğim anne...


Küçük Adam

22 Temmuz 2017 Cumartesi



BEN DE ÖZLEDİM

Arada bir gerçekten çocuk olmak benim de hakkım diye düşünüyorum
Çok çabuk büyüdük biz
Hatta o büyüme telaşı içinde kendi benliğimizi bir kenara iterek bambaşka adamlar olduk
En önemli soru ise
Bunu gerçekten istedik mi ?
Yoksa belirli çevrelerce dayatıldık mı bu fikre ?
Zorladılar mı bizi sahiden ?
Düşündükçe kahroluyorum
Yanımda paytak paytak yürüyüp her şeye niye diyen küçüklerimi gördükçe bir daha düşünüyorum
Benim niye demeye hakkım yok mu ?
Niye ben insan olmaya çalışırken önüme çıkan herkes bir parçamı alıp gidiyor ?
Sahi tüm bu insanlar gelip gelip nerelere giderler ?
Neden kaçarlar bizden?
İnsanlar sevmeye pek gelmeyen yaratılışlar
Değerli olduklarını hissettikleri an bir değişimin içine giriyorlar  ve farklı olma hissi onları farklı davranmaya zorluyor
Yani bir farklılık zinciri başlıyor aslında
Sevgi farklılığı doğuruyor
Farklılık gitmeleri
Gitmeler ise acıyı getiriyor kalanlara
Sonrası karanlık
Sonsuz karanlık
Aslında ben de özledim

Küçük Adam

11 Temmuz 2017 Salı

NEYİ NASIL OLMAN GEREKTİĞİNİ SANA ANLATTIĞIM ŞİİRİM

baharım ol
çiçekler açalım birlikte bazısı pembe bazısı beyaz olan
ve solmayan,dökmeyen yapraklarını adi sonbaharlarda
yağmurum ol
yağalım istediğimiz yerden istediğimiz yere
bulutları önemsemeden
hayat olalım tarlalardaki ekinlere
rüzgarım ol
okşa saçlarımı,hissettir kendini
ve üşüsün ruhum senin ölü nefesinle
istanbulum ol
yaşat beni içinde
yıllarca söylenecek memleket türküleri bestelet kendin için
palyaçom ol
sen rakı doldur ben anarım üstadı
eksilen taraf aramızda olmamalı
devrimim ol
al dünyamın yönetimini eline
direnmek yok senin olsun benliğim
sigaram ol
öylesine tütmesin dumanın
derdin zevkini yanında getirsin
sevdiğim ol
sevmeyi öğret bana
tek tek harf harf öğret
şiirler yazayım sonra uğruna
aşk ol
aşk ol picassonun bir tablosunda
cahit zarifoğlunun dualarında
ahmet kayanın isyanında aşk ol
öyle gel bana…

           Küçük Adam

9 Temmuz 2017 Pazar


                  SABAHLARIN ÖNCESİ

Geceme aydınlık hakim
Nereye çevirsem de başımı inatçı bir uykusuzluk bırakmıyor yakamı
Dertlerle yoğruluyor kahpe aydınlığım
Oysa sabahlar gecelerin devamıdır
Ve nasıl başlarsa öyle devam eder mantığına adeta ispat yazar gibi
İyi sabahlar iyi geceler yüzündendir çoğu zaman
İşte bu nedenledir benim gece tutkum
Geceleri dünya uyurken uyuyamamam
Geceye olan saygımdandır , yaşamaya olan inancımdandır
Farklı gecelerim de vardır elbet
Sizin farklılıklarınız gibi
Yalnız ve uykulu geceler
Yalnız ve kanlı geceler
Yalnız ve şiirli geceler gibi
Ve geceler tanrının daha az mesai yaptığı vakitlerdir
Daha az yorulup benimle daha çok uğraştığı vakitler
İşte bu ikinci nedenidir geceleri uykumun kaçmasının
Tanrının bana olan çocuksu,bir o kadar da zalim hasedindendir geceleri uyuyamamam
Aslında geceler dosttur çoğu zaman
Bazenleri düşman olur sadece
Ara sıra varlığı son bulan ve özlenen insanlara kucak açar geceler
Onları saklar içinde
Kan dökülür bazı geceler
Can verilir
Benim çocukluğumda korkulurdu gecelerden
Sonradan öğrendim
Asıl korkulan görülemeyecek sabahlarmış

Küçük Adam

4 Temmuz 2017 Salı

        VEDA

Bir insan biraz bile olsa anlatabilirse içindekileri birine
İşte o insan rahatlayabilmiştir biraz bile olsa
Tıpkı evine ekmek götürebilen bir amele
Kusursuz bir şiir yazdığını düşünen bir şair
Yaşamaya çalışan bir adam
Ki en büyük şiirimdir benim yaşamım
Yazmaya hala devam ettiğim
İçinde barındırır tutsak aşk betimlemelerimi
Kimsenin okumadığı çırpınışlarım da vardır elbet
Kasaba meyhaneleri gibi
Günümüz toplumu kafiyeli şiirleri sever
Ve ben on altı yaşımdan beri direnirim anlamsız kafiyelere
Derdim olanı anlatmaktan ziyade
Anlatılanı yaşamaktır
Başarısız olmuştur bu girişimim
Yaşadıklarım az kazanan sokak sanatçısının gitarından dökülen melodilerdir
Anlamlı bütünlüğümün değerini anlamsız takdir edilmeyişlerim belirler anlayacağınız
Anlamazsınız
Niyetim belirlidir
En büyük hayalim bir gün hayalsiz kalmak
O zaman ne de kolay olur insan için canını almak
Korkum günaha girmektir
Büyük günahtır kendi canına kıymak
Bir şair,bir şairi kıskanır
Bir doktor,bir doktoru
İnsan,insandan nefret eder
Aşikardır sevmediğim insanları
Bilinen gerçeklerdir asıl can yakan
Hayali kurulan bilinmedik sabahlardır
Geceler dosttur çoğu zaman
Gece zamanı şiir yazılır
Türkler kahvaltıda çay içer
Suriyeliler günün her saati nargile
Özellikle de İskenderun sahilinde

                                                   
                                                                    Küçük Adam

1 Temmuz 2017 Cumartesi


UMUTLUSUZLUK

Olmuyor değil bazı şeyler
Olmuyor değil
Olan şeyler de vardır elbet
Geceye sığınmış tenha yalnızlıklar bulunurdu mahalle bakkallarında ben küçükken
Parası neyse verilirdi,alınırdı
Bir şeker vakti kadar hoşumuza giderdi
Bir şeker vakti kadar mutluluk
Sonrasında açıklanıverirdi her şey
Şekerin boyası dilimize çıkardı
O vakit anlardık kandırılmışlığımızı
Mahalle bakkallarının da emperyalizmin bir oyunu olduğu açığa çıkardı o vakit
Bir kızgınlık hali başlardı
Bütün mahallenin çocukları isyana hazırlanırdık sonrasında
Cülus bahşişini isteyen yeniçeriler girerdi mahallemize ilk olarak
Arkalarında mehteran
Devrilirdi o vakit bakkal
Yıkılırdı saltanatı zalimin
Süpermarketler açılırdı o vakit
Gıda boyası kalmasın diye bütün şekerlerde
İlk zıbartmayan top icat olunurdu birden bire
O zamandan itibaren kaleci eldivenleri tarihe gömülmüştür
Tarihe gömülen koca koca kaleci eldivenleri
Tarihe gömülür o kadar


Küçük Adam