19 Eylül 2017 Salı




 
         RİNA
     
      İki gündür bir şey yemedim.İlaçlardan dedi doktor.Bunun olacağını ikimiz de biliyorduk dedi.Ona öleceğimi de biliyoruz dedim.Duraksadı.Bir doktorun yapmaması gereken şeyi yaptı.Bana acıdı.Ben bile kendime acıyamıyorken başkaları nasıl olur da bana acırdı? Bir sürü saçmalığın bir araya gelip oluşturduğu biyolojik canlıya insan,bir sürü saçma insanın oluşturduğu ekolojik yapıya da dünya demişler zamanında.İyi bok yemişler.Hala umudumuz var dedi ardından.Yaşama tutunmalısın.İyi günler doktor deyip kapattım telefonu.Aynanın önüne geçtim.Çok severdi annem kirpiklerimi.Bizim orada adetmiş erkek çocuğuna sürme çekmek.Sünnet falan bile olabilir hatta bu.-Allah'ın var olmadığına inanmak bile Allah'tan geleni bilmekten alıkoyamıyor insanı.-Bana sürme çekmemişler.Ama simsiyah, uzun kirpiklerim vardı benim.Yengem güzel gözlüm diye severdi beni küçükken.Bana ver de kirpiklerini dayını baştan çıkartayım derdi.Benim kirpiklerim onda olsaydı bile ne yengem dayımı baştan çıkartabilecek potansiyele sahipti ne de dayım baştan çıkabilecek konumdaydı orası ayrı mesele ama güzeldi işte kirpiklerim.Döküldüler.İlaçlardan demişti doktor,ilaçlardan.Psikoloğum istedi benden aynalarla konuşmamı.Her gün aynanın karşısına geçip ne kadar güzel olduğuma inandırmam gerekiyormuş kendimi.Güzelim ben demeliymişim aynaya.Aynalar çocukluğumun kanayan yaralarıdır benim.Kan hiç durur mu?İki şeyden eminim.Kaç yaşına gelirsek gelelim çocukluğumuzu özleyeceğiz ve çocukluğumuz bize hep acı verecek.Her gün yaptığım güzelim seanslarını bugünlük  beş dakika ile sınırlayıp yatağıma döndüm.Yatağımda dünden kalma biraz kan,biraz saç teli ve kıl var.Sanki onları temizlemesem bir yerlerde tekrar birleşeceğiz.Size bir örnek daha verebilirim laf arasında hayatın anlamsızlığına dair.Ölümü beklerken bile yatağınızı toplamanız gerek.Ben toplamayacağım.Dışarı çıkacağım bugün.Ağzımda duran maskeyi de almayacağım yanıma,beni öldüren papatyaları da.Papatyalar insan katlinden vazgeçtiği zaman söz onlarla da çıkacağım dışarı.Yataktan kalkıp aynanın önüne geçtim tekrar.Kendime baktım.Çirkindim buna şüphe yoktu.Üstümü değiştirdim.Kelimi göremesin diye güzel kızlar ve aç çocuklar beremi taktım.Öz acizliğim bir de iğrençliğim kapıyı kapatıp çıktık o evden.İki haftadır ölmeyi beklediğim evden ölmüş bir adam olarak çıkacağımı düşünüyordum.İnsan aldatılmış hissediyor bazenleri.Asansörü beklemeden merdivenlerden aşağı indim.Yoruldum biraz,ancak özgür olmanın bedeli hafife alınmamalı.Daha önceleri hastaneye gitmek için kullandığım taksici Hakan abiyi çağırmıştım.Korkmuştu.Hastaneye mi oğlum,iyi misin dedi.Yok hakan abi dedim.Çok iyiyim.Gideceğimiz yeri tarif ettim.Biraz para verip bana sigara ve üç şişe şarap almasını söyledim.Olmaz dedi.Alsan da almasan da öleceğim dedim.Yol boyunca yüzüme bile bakmadı bir daha.İnmeme yakın bir tekelde durdu.Elinde bir poşetle geldi daha sonra.İçinden birayı çıkartıp açtı,okkalı bir yudum alıp iki bacağının arasına koydu.Poşeti bana uzatıp çikolata da aldım,yanında iyi gider dedi.Ona baktım.Bu yeterliydi.Teşekkürler demekten daha iyiydi bence.Beş dakika sonra taksi durdu.Uzattığım parayı aldı,inmemi bekledi.Hiçbir şey demeden gitti.Adam gibi adam dedim içimden.Bok kokan bir mahalledeydim.Sezer'in bok kokan mahallesine hepiniz hoş geldiniz.Haftada bir buraya gelirdim eskiden,adımı hatırlayamayacak kadar da içerdim.Sezer sabah beni uyandırır,leş kokan ağzıyla abi haydi kalk derdi.Mahallenin çıkışına kadar da eşlik ederdi bana kimse paramı,kıyafetlerimi bir de canımı alamasın diye.Yarın Sezer'e benimle gelme demek için geldim ben buraya.İnsanın bazı durumlarda çaresizliğini anlatmak için çaresizim demesine gerek yok anlayacağınız.İçeri girdim yaşadığı yerin anlatılacak hiçbir tarafı yoktu.Teneke bir kutunun içinde yanan bir ateş.Sezer tek başına,sezer yine yalnız.Ben geldim dedim.Tanımadı ilk başta,değişmişsin abi dedi ne oldu.İçelim anlatırım dedim.Anlatmadım,sezer de sormadı zaten.Onu bu yüzden severdim.Ben Sezerle çok içtim.Sezer hiç konuşmazdı içerken,sezer hala konuşmuyormuş içerken onu da bugün anladım.Uyandım.Sezerden önce uyandım ilk kez.İki şişe şarap bile hastalığım yüzünden erken uyanmama engel olamamıştı.Uyuyamıyordum üç aydır doğru dürüst ve bu sabah bu yüzden mutlu olduğum ilk sabahımdı.Bir sigara yaktım.Sıkışan ciğerlerimi hissediyordum.Özgürlük acı çekmektir.Ve papatyalar bile özgür insanları öldüremezler...



 Küçük Adam

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder