9 Nisan 2017 Pazar




                                                                  PAVLOV'UN KÖPEĞİ

Masada duran silahı eline aldı.Oturduğu sandalyeden kalkıp perdeyi araladı.Yol bomboştu.Pencereyi açtı.Geri dönüp sandalyeye oturdu.Silahı geri masaya bıraktı.Sürahiden önündeki bardağa su koydu.Suyundan bir yudum aldı.Başka bir şeye ihtiyacı vardı.İçeri gitti.Döndüğünde elinde bir şarap şişesi vardı.Bardak almamıştı.Böyle durumlarda alkol şişeden alınmalıydı.Önünde duran silaha tekrar baktı.Zaman azalıyordu.Bu sefer kesin olarak bu işi bitirme kararı almıştı.Kalemi eline alıp yazmaya başladı.

Şunu kesin bir ifadeyle belirtmek istiyorum.Bu tamamı ile kendi başıma aldığım bir karardır.Bu kararı verirken çok düşünmediğim,bunun bir anlık depresyon sonucu olduğu kesinlikle düşünülemez.Bir insan gördüğü halde çukura düşüyorsa;bu düşmek istediği içindir,altında başka sebepler aramaya gerek yoktur.Yaşadığım hayattan memnun olmadığım söylenemez.Ancak bu hayattan hoşnut olduğum anlamına da gelmiyor.Benim için asıl ölçütün bu olduğuna karar verdim.Kimsenin bu konuda savaşmadığımı düşünmesini istemiyorum.Sizlere,bu düzene ayak uydurabilmek için çok çabaladım.Sevdim,tıpkı sizler gibi.Ben de ağladım bazenleri,çokça yazmaya gayret gösterdim.Ancak kendimi sizleri ,yaşadığınız hayatları aşağılamaktan.ötekileştirmekten alıkoyamadım.Elbette sepetteki tek çürük yumurta olmadığımı,aranızda başka çirkin ördek yavruları da olduğunu biliyorum.Ayrıca onların hayata tutunma çabalarını da gayet olumlu karşılıyor,takdir ediyorum.Ancak kendimde bu gücü görmüyorum.Artık sabahları uyanıp kahvaltı yapmak istemiyorum.Yediğim her yemekten sonra sigara içmek de ağır gelmeye başladı.Annem her gün arayıp beni çok sevdiğini söylüyor.Ona söyleyin ben de onu hep çok sevdim.Elbette üzülecektir.Üzülsün,zamanla geçecektir.Bu mektubu ona okutmayın ama bu kararı bilinçli olarak aldığımı,son iki yılda sadece şu mektubu yazarken mutlu olduğumu anlatın.Sizlere kendiniz hakkında iyi dileklerimi sunmak isterdim ancak bunu yaparsam yalan söylemiş olurum.Gitme vakti geldi.Komşularıma onları gecenin bu saatinde ölümümle rahatsız ettiğim için üzgün olduğumu söylemeyi de unutmayın.
                                                                                                          
                                                                                                      Pavlov


Kalemi kağıdın üstüne bıraktı.Ölmenin nasıl bir duygu olduğunu çok merak ediyordu Pavlov. Acaba ölümü hissedebilecek miydi? Korkuyordu.Ölümden korkmuyordu.Çok korkuyordu.Sigara yakmalıyım diye geçirdi zihninden sonra bu fikri bertaraf etti.Ayağa kalkıp pencere kenarına geçti.Güçlü kalmalıydı.Bütün ihtimalleri gözden geçirmişti.Hızlı adımlarla masada duran silahı eline aldı.Silahı kalbinin üstüne götürdü.
-Yap şunu artık lanet adam yap
Terlemişti.Kalp olmaz dedi Pavlov.Silahı sağ şakağına dayadı.Eli tetikteydi.Son saniyelerim diye düşündü içinden.Tetiğe bastı.



-Dayanacak gücümün kalmadığını daha önce söylemiş miydim sana?Yanına gelmek istiyorum artık.Çok özledim seni.Lütfen konuş benimle susma.Bakkal Ahmet abi kafayı yediğimi düşünüyor.Buraya gelmeden geçip sigara aldım.Nasılsın Pavlov oğlum dedi.Boktan Ahmet abi dedim.Yüzüme baktı,tam sigarayı verirken  ''vallahi sen kafayı yemişsin.''dedi.
-Pavlov
-Hayır hayır konuşma,vazgeçtim konuşma.Lütfen sus.Tanıyorum ben bu bakışları.Ahmet abi de böyle bakmıştı yüzüme.Aşağılayıcı bir bakış bu ama bir yandan da acıyorsun bana.Sevmiştin bir zamanlar beni,şimdi ise acıyorsun.Çok acıyorsun bana,üzülüyorsun da hatta değil mi? Senin yüzünden böyle olduğumu düşünüyorsun.Belki de mutlu ediyordur bu seni.Egonu tatmin ediyorsun benimle.
-Pavlov
-Bir gün yüce Pavlov herkesi pişman edecek.O gün ben yine seni seveceğim ama bunu bil olur mu?Kıyamam sana ben.Ahmet abiye kıyabilirim.Nefret ediyorum ondan.Deli sanıyor bizi.O yüzden burada olduğumuzu sanıyor.Anlat ona Pavlov deli değil de çıkarken.Anlat bizi.Çok sevdi beni de.
Ben de onu sevdim dersin değil mi?De lütfen. 
-Kendine iyi bak Pavlov

Pavlov arkasından uzun uzun baktı.Saçları uzamıştı onu fark etti.Güzelleşmiş miydi? Evet kesinlikle güzelleşmişti. Odasına çıktı.Masanın üstünde duran silahı eline aldı.Oturduğu sandalyeden kalkıp perdeyi araladı.Yol bomboştu.Pencereyi açtı.Geri dönüp sandalyeye oturdu.Silahı geri masaya bıraktı.



                                   Küçük Adam




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder