Elif Zeyno'ya...
Bu ben kime aittir? Bana değil ondan eminim. Ters düz oldu doğrularım. Çok yoruldum anne. Yoruldukça yanlış yaptım, yanlış yaptıkça daha da yoruldum. Kendimi anlatamazdım ama anlardım. Şimdilerde yaz yağmurlarında ıslanıyorum, sevmediğim bir yemeğin ilk lokması geçiyor boğazımdan, kızıyorum, kızdırıyorum kendime. Çok buruldum ben anne. Kendimi anladığım da artık koca bir yalan. Sabah olur diye uyuyorum geceleri, gece olsun diye yaşıyorum gündüzleri. Bir beklentiden muaf, bir zaruriyete tutsak kalmış ruhum. Sahi benim ruhum, benim canım ruhum kanıyor biliyor musun? Kan durmuyor anne. Kan akıyor, kan kusuluyor. Yara bantları nerede satılır? Yaralar yara bantlarından razı mıdır? Ben razı değilim kimseden böyle bilinsin. Goncalar açtığında geleceğim demiştim. Sıkı sıkı tutunup bu tezada, yaşamayı bıraktığım doğru değildir. Doğru olan şudur ki; goncalar mutlaka bir gün açacak sadece ben gelmeyeceğim. Dolu dolu yaşayamamak değil kaygım. Dolu dolu yaşarım ben. Dolu dolu ölür insan. İnsanlar neden ölür? Bir yerlerde yanlış yapan ölür anne. Can yakan ölür, canı yanan ölür. Bazen ne can yakan ne canı yanan vardır. Emin konuşuyorum bir gün onlar da ölecek. Baki olana direnilmez. Baki olmayana da direnilmez. Direnişlerimden öğrendiğim bir şey varsa o da şudur: acı uzar, direniş bir boka yaramaz. "Umut kötülüklerin en fenasıdır, çünkü işkenceyi uzatır." Bunu ben demiyorum. Bu sözün sevgili sahibini de o güzel bıyıklarından öpüyorum.
küçük adam
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder