30 Mart 2018 Cuma
Bir rüyadan uyanmak...
-Kirli oyunlar bunlar Turgut.Yapmaya çalıştıkların, bizleri karanlığa sürüklüyor. Işıldağın pili bitti ve gemide kalan bütün mürettebat âmâ artık. Denizin suyu çekildi Turgut.
-Bu denizler bizimdir ve ben karşımda hala pırıl pırıl sahiller görüyorum varılacak. Oyunum kirlidir Selim. Ancak ben sadece yazarım. Oynayanlar kirletiyorsa eğer yazdıklarımı ne yapabilirim ki bu konuda? Yapmaya çalıştıklarımı sen de yapardın benim konumumda olsaydın.
-Yanılıyorsun Turgut. Bir konuda anlaşalım. Sen hep tek kişilik oyunlar yazarsın. Sen kendin yazar,kendin oynarsın ve şunu da bildiğinden eminim. Yerinde olsaydım susardım. Kabul ederdim gerçekleri. Sen kolaydan kaçıyorsun. Küçüklüğünde de böyle değil miydin? Sen her zaman için kolaylıkla alabileceğin bir bilye yerine alamayacağını bildiğin iki bilyeyi seçerdin.
-Hayır Selim. Zorlardım, şansımı denerdim hep. Ama alamayacağımı bildiğim bilyeler için hiçbir zaman atış yapmadım ben. Aldım yada alamadım. Kazandım yada tecrübe edindim. Ben hiç kaybetmedim Selim. Mandela diyor bunu, aklında bulunsun. Ve denediğim için huzurla doldum hep. Ben denedim Selim. Ben bütün ihtimallere inandım. Ben zoru değil doğru olanı seçtim. Sen ise hep kolaya kaçtın. Pişman olacaksın. Aramızdaki zavallı ruhsun sen.
-HA HA zavallı mı?
-Evet Selim zavallı. Sen hayatını kestirme yollar arayarak geçirmiş bir zavallı gibi öleceksin.
-Ya bulduysam Turgut, ya kestirmeler işe yaradıysa, ya ben çok mutluysam böyle yaşamaktan? Bütün ihtimalleri değerlendiren sen, bunları düşünemeyecek kadar akılsız mısın? Hiç sanmıyorum Turgut. Sen benden daha akıllısın. Akıllı ve mutsuz olarak öleceksin.
-Çay alır mısın Selim
-Olur tabii. Fincan olsun ama
-Azad iki çay versene oğlum. Biri fincan.
Azad'ın sesi duyuldu."İki mi abi?"
-Evet oğlum iki. Biri fincan. Ne demiştin sen en son?
-Akıllı ve mutsuz demiştim Turgut.Öyle ölece.....
-Akıllı ve mutsuz ha Selim. Yapma lütfen. Akıllı adamlar mutsuz olmazlar. Mutsuz olan adamlar akılsızdır. Birbirine paralel olan iki olgudan sadece kesişimlerine beni aldığın için zıtlık çıkartamazsın.
-Hemen kendimi örnek vereyim. Mutluyum ama pek akıllı bir adam olduğum söylenemez. Öykülerim iş yapmaz.
-Annem daha yeni öldü fazla uzaklaşmış olamaz...
-İyi yakaladın Turgut.
-Gerçekten mutlu musun Selim? Ve evetse sorumun cevabı; neden?
Azad çayları getirip masaya bırakır."Abi soğumasın?" Turgut bir sigara yakıp Azad'a başıyla gitmesini işaret eder.
-Az iç şunu az. Erken öleceksin.
-Karışma, işine bak Selim. Sen cevap ver bana.
-Evet mutluyum. Yaşıyorum işte. Önemsemiyorum hiçbir şeyi, kimseyi. Kendi başımayım, huzurluyum, normalim.
-Kaç yaşına geldin hala aynı tas aynı hamam be adam. Anlatamadım sana bir türlü. Ne zaman anlayacaksın bilmiyorum Selim. Mesele değil önemsenmek, mesele önemsemek. Bir gün seviliriz elbet. Önemli olan sevebilmek.
-Bir gün severiz elbet Turgut. Abartıyorsun. Dünkü maçı izledin mi sen?
-Zevksizdi be oğlum. Sarmadı çok.
-Hadi be oradan. Sizin takım üç yiyince zevksiz mi oldu maç? Takır takır top oynadı bizimkiler.
Turgut söndürdüğü sigaranın ardından hemen yenisini yakar.
-Yak yak. Takıldım be oğlum. Sıkma canını.
-Orada değilim Selim.
Azad çay ocağının girişinden endişeli bir ses tonuyla seslenir."Turgut abi polisler! "
-Devlet geldi Selim.
-Vatan sağ olsun Turgut!
küçük adam
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder