Ne gam keder dolu
İçime akmayan zaman
Ne yazık bana
Şimdi hüzün sarıyor
Pencereler uğulduyor.
Bakışlarımın dindiği her mahal
Bana hazin bir son çalar.
Ağrılarım ve bir köşede duran
İçi boş, içi vakitlerce boşalmış..
Diğerlerine hınca hınç yüklesem bile
Hissettiğim yanım hep,
Bir etrafta ağlayandır.
Gidenlerin avuçlarından topladığım
Nice özlemli terler vardır.
Toza toprağa karışıp çamura dönen.
Bir ben bu hazanı döndüremedim diye,
Takvimlerim sıra sıra,
Kış uykumu fısıldıyor.
Bu toplanmışlık çarpar her seferinde
Tüneyen kovuklarıma yavrularımın.
Yavrularım köşelerde aç sefil
Hepçil olan her bir canım,
Her seferinde hiççil ölür.
Kovanlara uzattığım kollarım
Size bir garip korku salmasın.
İçerimde değdiğim doyma arzum
Dışarıya uzanmış
Hüzünlü pençelerimdir.
İşte bu evveli açlığımdır
Beni dünyaya küstüren.
Irmaklara eğdiğim boynum,
Beceremediğim iki ayaklılığımın acıklı harabesidir
Bu harabeler kovuklara giremediğim günden beri
Bir ağacı yerle yeksan edişimin
İlkel ve umarsız başkaldırışıdır.
Göç eden kuşlara bakıp ağlıyorum diye
Garip seslerimi yücelik sanmayın.
Kanatlarını çırpan kuşlar
Tokatlarımı çarpanlardır.
Mehmet Zorlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder