5 Mayıs 2017 Cuma

MEDENİYET MEKTUPLARI


Milattan önce yedinci yüzyıl zamanları
Para icat edilmiş fakat daha bilinmez o zamanlar
Meslektaşlarım taşlara, duvarlara
Ne bileyim
Şanslı ve Mısırlıysa papirüslere,
Acelesi varsa ve çişi gelmişse göl kenarlarına
Bir şey çizmişler ama, nasıl gıpta ediyorum.

Biz Babil'in o asma bahçelerinde pineklerken
Göz ucuyla yoklayıp muhafızları,
Dudaklarından öperken seni yani.
Ben kılıç kuşanan toy bir Sami
Sense yer edebildiğin kadar zihnimde
Tasvirimin Beyrut güzeli...
Her şey bu kadar güzel ve Ortadoğu'yken 
Seslenmiş bana Hammurabi:
"Ölümlerden ölüm beğen."
Tabi o zamanlar önümüzü ilikleyemiyoruz.
Üstümüzde ipekten bir peştemal
"Aman efendim canım efendim" diye dilleniyorum fakat
İnsafa gelmiş infaz
Yani ne bileyim...
Tarzım değil.
İyisi mi, kesin beni

Sonra sıkılmışım, sıcak yerlerdeyim üstelik
Yangını daim olana yağmuru nafile bir yerlerde
Vespuci'nin doğmadığı zamanlarda
Marquez'le aynı meridyendeyim.
Ve sevdanın tabirini ararken İber yarımadasında
Ve edebiyatımıza nüfuz etmemişken nezaket henüz
 Ve ortaklaşa gıda zehirlenmeleri yaşayacaksak seninle
Çin seddinin surlarına dayayarak omzumu
 Muz kızartması yemeye de razıyım.


Mehmet ZORLU

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder